11 Ağustos 2019 Pazar
KÖYLÜ ANNEMİ SİKTİM 1
Merhabalar sizlere yaşamakta olduğum bir anımdan bahsedeceğim. Yaklaşık
olarak 2 yıldır annemle ensest ilişki yaşıyorum ve bu zamana kadar bol bol
ensest hikaye okumama rağmen böyle bir şey yaşayacağımı tahmin bile edemezdim.
Nedenine gelince çoğumuzunda bildiği gibi türk aile yapısında annenin kutsal
bir değer taşımasından kaynaklanıyor. Ama yaşadığım ve halen yaşamakta olduğum
olayı göz önüne getirirsek, ilişkinin tapuları yıkmış olması, heyecanı insanı
zevk kasırgalarının içine sürüklüyor.Öncelikle kendimden ve ailemden söz
edeyim kısaca. Anlatacağım olaylarda kesinlikle hiç kimsenin ismini
kullanmayacağımı belirtmek isterim. Ben 27 yaşında Ankara Üniversitesi
İletişim Fakültesi 3. sınıf öğrencisiyim. Çokta yakışıklı olmasam da eli ayağı
düzgün denilebilecek bir tipim var. Ailem Denizli’nin bir ilçesinde, küçük bir
köyde geçimini hayvancılıkla yani çiftçilikle sağlıyor. Babam kış aylarında
koyunları ağılda besler ilkbahar gelip otlar yeşermeye başlayınca da meraya
otlatmaya götürür. Babam 51 yaşında kendi halinde bir adam. Annem ise babamdan
6 yaş kadar küçük. Evlendiklerinde annem 18 yaşına yeni girmiş daha
anlattıklarına göre. Hatta babam annemi kaçırmış daha sonra evlenmişler.
Ailenin tek çocuğuyum. Neyse aileyi bu kadar tanıtmak yeter sanırım. Hiç vakit
kaybetmeden sizlere annemle yaşadığım ilişkinin nasıl başladığını anlatmak
istiyorum. İnanın yazarken bile heyecandan ellerim titriyor. Çünkü nerden
nasıl başlayacağımı bilemiyorum bir türlü. İki yıl önce okulun birinci
sınıfını kayıpsız bitirince soluğu köyde aldım. Daha önce bahsettiğim gibi yaz
ayları olmasından dolayı babam hayvan otlatmaya gider pek evde durmaz hatta
yaz aylarında haftada bir gün ya gelir ya gelmez eve. Merada bir alanı çevirip
kendine derme çatma bir kulübe yapar ve sadece azık almaya uğrar eve. Köyde
ilk günler zevkli neşeli geçmesine rağmen iki hafta sonra sıkılmaya başladım.
Ankara’nın ve okulun hızlı temposundan çıkıp köye gelmek insanı bir noktadan
sonra sıkıyor elbette. Sıkıntının üzerine birde abazalık eklenince iyice artık
kendimce kudurmaya başlamıştım. Okuldayken ve hele hele iletişim fakültesi
gibi bir yerde okuyorsanız kız düşüremeyene ancak ve ancak mal derler tabiri
caizse. Elbette bende düşürecek bir sürü hatun denk getirmiş ve okul boyunca
seks hayatı olarak günümü gün etmiştim. Ama köyde durum böyle olmuyor tabi.
Mevsim olarakta herkes işinde gücünde olduğundan etrafta bakmaya bile kız
bulamıyorsunuz. Tam bu sıkıntı ve abazalık günlerimde bir olaya şahit olmamla
birlikte anneme bakış açım değişti. Hoş olayda annemin hiçbir suçu günahı
yoktu aslında ama ben şeytana uyup bu durumu fırsata çevirdim. Bir gün babama
meraya yiyecek birşeyler götürmeye gittim ve avare avare eve doğru yol aldım.
Eve geldiğimde avluyu geçip tam içeriye girecektim ki komşu Hatice nine ile
annemin konuşmalarına kulak misafiri oldum. Annem Hatice nineye muhtar
Osman’ın kendisine sarkıntılık ettiğini ve sıkıştırmaya çalıştığını, her
seferinde muhtarın elinden kurtulduğunu ama bir gün başına kötü birşeyler
gelmesinden korktuğunu anlatıyordu. Önce kendi kendime dön git muhtarı döve
döve öldür dedim ama sonra adımız çıkacak oğlum bak annen hep kaçmış sadece
korkuyor kadın değmez diye düşündüm. Hatice nine annemi teselli edici sözler
söylüyordu. Ama o anda annemin söylediği söz bende değişik duygular yaratmaya
başladı. “Hatce nenem benim essah korktuğum muhtar felan deel. Ben evellallah
haklarım onu emme biliyon benim herif yıllar oldu bana el sürmedi bir gün
kendime yenik düşerin deye korkuyon ben” “Kızım Allah korusun o ne biçim söz
öle” “Ne yalan mı deyen sana Hatce nenem. Hem vallah hem billah kendimden
korkuyon. Bir gün he deyiveririn de namusumu iki paralık ederin deye korkuyon”
“Sen kendine mukayyet ol gızım” “Olmasına oluyon da nenem ne bilen korkuyon da
işte” Hatice nine töbe töbe söylemleri içerisinde ayağa kalkarken “gızım
düşünme öle şeyler, sen kendine mukayyet ol düzelir gide elbet her bişeyler”
“sen öyle deyosan bana da sabır düşe nenem. Ne deyen ama korkmuyon desem yalan
valla” daha sonra Hatice nene ayağa kalkıp kapıya doğru yöneldi, bende az geri
çekilip yeni gelmişim gibi seslendim “Anaaaa Annaaaaa evdemin” Annem ile
Hatice nene kapıda göründüler “He burdayın oğlum nere gitcen bu saatte. Hatce
nenenle laflıyoduk şimdi de onu uğurleyon” Hatice neneye nazikçe selam verip
hal hatır sordum ve maşallahlar içinde bana söylene söylene gitti kadın. İçeri
girip oturdum annem “çay va olum içcen mi” dedi. “İçerim ana hem hararetimi
alır iyi gelir” dedim. Annem çay getirmeye giderken arkasından anneme ilk defa
alıcı gözle baktım. Altında bol basmadan yapılmış donundan bile kocaman
yusyuvarlak kalçaları belli oluyordu. Göt yarığına donun bir kısmı toplanmış
girmiş dibek taşı gibi sallanıyordu kalçaları. Beli nispeten inceydi annemin.
Öyle ince belli bardak gibi bir vücut yapısı vardı. Üzerine giydiği gir
bluzunun v yakasından hafifçe taşıyordu kocaman memeleri. Başındaki siyah
kımızı çiçek yeşil yapraklı yazması da yakışıyordu aslında giyimine. Annem
kıvırta kıvırta salondan çıkarken işte ilk defa annemi sikme hevesi oluştu
içimde. Sikmesine sikilirdi de bu abazalıkta peki ya nasıl olacaktı. Mesele
babam değildi nasılsa hafta da bir kere ya geliyor ya gelmiyordu, mesele
annemde değildi babamın iktidarsızlığı veya vurdum duymazlığı yüzünden yanıp
tutuştuğunu öğrenmiştim. Mesele nasıl annemi böyle bir şeye ikna edecektim.
Annem çayı getirdiğinde bile bana uzattığını bunları düşünmekten görmemiştim.
Annem “olum dalıp gitmişin sen ya, ne düşünüp durun” dedi. “şey şey anne. Hiç
ölesine düşünüyom yav” “ne bilen baya bi dalmışsın olum sen” “boş ve annem
benim. Daldıysam yüzer çıkarım deyip güldüm” çayımızı yudumlamaya ve sağdan
soldan konuşmaya başladık. Aslında konuşurken de annemi nasıl bu işe ikna
ederim diye kendimce düşünüyordum. Birden kafamdaki ampuller sıra sıra yanmaya
başladı. Tabi ya nasıl olacak muhtar olayından düşürecektim annemi tongama.
Olay köylünün dilindeymiş adı çıkmış gibi yapıp sonra da annemi bir şekilde bu
işe ikna edecektim.Avluda boş boş gezinip dururken güzelce planı
yaptım. Akşamüstü yemekten önce kahveye gitme bahanesi ile evden çıktım ve
yarım saat dolaşıp eve geldim. Annem yer sofrasını kurmuş beni bekliyordu.
Düşünceli bir halim varmış gibi sofraya oturdum. Yemeğimi yerken hiç ses
etmiyordum. Annem sofrayı kaldırdı ben yine düşünceli düşünceli oturuyormuş
gibi yaptım. “olum sende bugün birşeyler var neye sölemiyon bana” “boş ver
anne” “boş vemesine boş vecende şu haline bak anlat hele olum” “boş ver dedim
ya anne, boş ver dediysem boşver işte” dedim biraz sinirli gibi sesimi
yükselterek. Elimi cebime attım ve bir sigara yaktım. Annem “olum neye
bağırıyon ne va anlat bakem anana” “anlatem anlatem anne de sen neden böyle
bir şey yaptın bize” “ne yapmışım ben olum” “ne olduğunu bana mı soruyon” “ne
bilen olum bir şey bilmeyon ki kime soren” “sor tabi ya sor. Onca haltı ye sen
sonra bana sor” “ne diyon olum sen” “ne mi diyorum anne kahveye gideyim dedim
herkes seni konuşuyor, muhtarla düşüp kalkıyor kocasını boynuzluyor
diyorlardı. Akılları sıra beni de görünce sırıtmaya başladılar. Bozuntuya
vermedim hiç bir şey duymamış gibi yaptım ama sen neden böyle bir şey yaptın
anne. Neden babamı aldattın. Neden kara leke sürdün üzerimize” “olum ne diyon
sen” “işte bunları diyorum anne anlat bakalım milletin dedikleri doğru mu”
“yok olum olur mu heç öle bişey” “eeee nerden çıkarıyorlar bunları” “diyorlar
ki muhtarla gizli kapaklı buluşup iş pişiriyomuşsunuz” “olum kurbanın olem yok
öyle bir şey” “yok ha yok babam gelsin ona da söyle o zaman” “oğlum dellendin
mi sen ne dediğini duyuyon mu baban bi şey demeden öldürür keser beni” “keser
ya keser hiç olmazsa namusumuz temize çıkar” “olum yok öle bir şey. Bir iki
kere muhtarla gonuştum doru emme” demeye kalmadan “bak işte kendin söyledin
demek ki millet doğru diyor” diyerek kalktım yerimden ve odama gittim. Annem
ardımdan ne kadar yalvardı yakardıysa ses vermedim. Annem odamın
kapısında yalvarıyordu ama açmıyordum kapıyı. En sonunda ağlamaya başlayınca
açtım ve içeri aldım onu. “başından sonuna kadar anlat herşeyi yoksa babama
duyduklarımı söyleyeceğim” “tamam tamam anlatcan olum hele bir dur” “tamam
anlat dinliyorum seni” “olum bak valla muhtarla oynaşmam felan yok. Emme
muhtar bir iki kere beni sıkıştırmaya kalktı elinden kurtuldum bi şekil valla
başka da bir şey yok” “neden inanayım sana işte bak kendin diyosun
buluşmuşsun” “olum valla buluşma felan değil bir şekilde sıkıştırmaya kalktı
beni emme bir şey yapamadan gaçtım elinden” “sus yalan söylüyorsun belli bir
şeyler yaptınız siz dinlemek istemiyorum” dedim ve avluya çıktım. Annem
bıraktığımda ağlıyordu. Bir sigara içip geri döndüğümde hala ağlıyordu. “olum
neden inanmıyon anana, bu halimde bile ben babanın namusuna kara sürmedim” “ne
varmış halinde daha ne yapacaksın” “boş ve işte sen bil ki ben kimseye
namusumu kirlettirmedim” “inanmıyorum sana herkes ballandıra ballandıra
muhtarla seni konuşuyor” Annem ağlamaklı şekilde söylenmeye
başladı “yılllar oldu baban benden elini çekeli. Ama ben hiçbir allahın kuluna
yan gözle dahi bakmadım neden yalan diyen sana olum” “o demek anne. Babam
senden ne eli çekecek. Kılıf arayıp kendine babama da iftira atma” “ne
iftirası olum babanda 4-5 yıldır o işe niyet yok yalan mı diyen sana. Ama her
ne olursa olsun gocam sonuçta namusuna da leke sürdürmem” birden şok olmuş
gibi yaptım ve yatağımın üzerine oturdum. “ne diyon anne sen babam iktidarsız
mı” “ne bilen olum yıllardır yanaşmıyo bana. İlişmeye kakıyon ama hep sırtını
dönüp galıyo. Korkuyon bi gün namusuma leke düşürcen diye emme dutuyon
zapdediyon kendimi. He muhtara gelince çok yanaştı bana emme hep tersledim hep
govaladım etrafımdan. Ama korkuyon işte bi gün birisine he deyiveririnde kötü
gadın olurun diye” “ne biçim sözler annem öyle deme” “ya ne diyen olum bak sen
bile bir şeyler duyup bana çattın. Bir gün bunlar gerçek oluvecek diye
korkuyon” “olmayacak ben hep yanında olacağım” “sağol olum da işte halimiz
ortada” “halledeceğim o işi ben” “ne işini halledeceksin” “senin bu haline bi
çare bulacağım diyorum” “nasıl bulacaksın olum allasen” “bilmem bulacağım ama”
devamını getirmek istedim ama yapamadım. O an neden yapamadığımı da bilmiyorum
aslında. Hiç konuşmadık o konuşmadan sonra annemle. Annemi en son
gördüğümde üzerine açık yeşil uzunca gecelik giymiş ve kınalı siyah renkli
beline kadar uzanan saçları ile dolanıyordu salonda. Ben hiç ses etmeden
altıma iç çamaşırı giymeden giydiğim şortum ve atletimle yatağımda uzanırken
içeri geldi. Bana “ben yatıyon olum” dedi. Hiç ses etmediğimi görünce yatağın
kenarına kadar gelip oturdu. Kocaman kalçaları önüme kadar gelmişti. Elini
yüzüme uzattı okşamak için suratımı çevirdim. “bana inanmıyon o kahvede
gonuşulanlara inanıyon demi” dedi. Yine ses etmedim. Öylece bana bakıyordu.
Tam kalkmak istedi. “yok kahvedekilere inanmıyorum artık ama” dedim. “aması ne
peki” “aması işte senin durumun ya bir gün kendini kaybedip elin adamıyla
yatıp kalkarsan o zaman halimiz ne olacak diye düşünüyorum” annem hiç ses
etmedi. O da biliyordu olabilirdi. Hata kaza değil bu bir anlık azgınlıkla
elin birisi ile yatabilirdi. “Aslında aklımda bir şey var ama bilmiyorum nasıl
olur” dedim. “ney o olum” “onu da söylemek istemiyorum” “söle baken bi
dinleyen” “senin bu halini düzeltmek lazım” “ne hali” “işte bu şey hali” “ne
olum alla alla” “azgınlık diyon anne. Yangın diyon anla işte” “heee tamam da
nasıl olcak o baken baban benle ilgilenmiyo bile” “nasıl olcak nasıl olcak bir
şekilde kendi aramızda halletcez işte anne” annem saf saf yüzüme bakıyordu.
“yav aslında nasıl diyeceğimi bilmiyorum ama biz halledelim bu işi” “biz
halledelim derken nasıl olcak olum” “yani şey işte ikimiz” “dellendin mi olum
sen ananım ben senin” “öyle işte ben de onu düşünüyom” “çok günah olum böyle
şey mi olur” “anne elin herifi ile düşüp kalksan bir gün daha mı az günah
olacak. Babamdan da tık yok. Nereye kadar olacak ha. Bir gün birisi ile yatıp
kalkacaksın sonra namusumuz iki para. En güzeli kendi aramızda bu işe çözüm
bulmak. Saatlerdir düşünüyorum aklıma bu geldi işte” annem sustu kaldı.
Söylediklerimde haklı olduğumu çok iyi biliyordu. Bir şey söylemeden kalktı
gitti odamdan. Ben de ses etmedim. Ertesi gün sabah kalktığımda
hiç konuşmadık. Kahvaltıdan sonra ben avludaki sedire oturdum ve bir sigara
yaktım. Annem tavuklarla sağla solla ilgilenirken avluda çaktırmadan onu
süzüyor aklımdan onu sikmekle ilgili hayaller kuruyordum. Ama o bana doğru
baktığında ona bakmıyormuş ilgilenmiyormuş gibi yapıyordum. Böyle akşamı
ettik. Akşam yemeğinden sonra öylece sessiz sessiz oturduk. Gece 10 gibi odama
gittim. Yine iç çamaşırı olmadan altıma şortumu geçirdim ve atletcek uzandım
yatağa. Dışardaki seslerden anladığım kadarı ile annem banyoya girmişti.
İçimden gözletlemek geçti ama vazgeçtim. Yarım saat sonra banyodan çıktığını
anladım kapı seslerinden. Kül tablasını göğsüme koyup bir sigara yaktım.
Aslında annemi siktiğimi hayal ediyordum sigara içerken. Sigaramın ortasına
gelmiştim ki kapım açıldı. Annem içeriye girdi. Üzerinde açık pembe bir
gecelik vardı hemen hemen diz altına gelen, ıslak saçlarının dağınıklığı ile
çok güzel görünüyordu. Yavaşça yatağımın kenarına oturdu. Ben
umursamaz şekilde sigara içiyordum. Baş ucumdaki pakete uzandı ve bir sigara
aldı. Hayatımda onu hiç sigara içerken görmemiştim ama yakması ve içine
çekmesine bakınca ara sıra içtiği belli oluyordu. Sigaralarımız bitinceye
kadar hiç konuşmadık. Aslında sessizlik her şeyin habercisiydi. En
sonunda annem sessizliği bozdu “düşündüm daşındım sen haklısın olum” dedi. “ne
konuda anne” “ne konusu olcek. Bir gün kendimi gaybederin diye korkuyon”
“eeee” “ee si işte senle de günah elle de günah” bu sözleri duyunca annemin
her şeyi kabullendiğini anladım. Ama sessizdim. “millet duycağına gol gırılır
yen içinde galır derler biz halledem” sonra bir sessizlik çöktü. Annem
göğsümdeki kül tablasını baş ucuma koydu. Işığı kapattı ve tekrar yanıma
oturdu. Artık hareketi benim yapmam lazımdı. Yavaşça doğruldum yeni
gelin edası ile süzülen annemin elinden tutup kendime doğru çevirdim. Sonra
onu iyice kendime yanaştırıp dudağına doğru yanaştım. Hiç ses etmiyordu. Etli
dudaklarından emmeye başladığımda annemi iyice kendime çevirmiştim. Ellerim
sırtında dolaşıyor ve dudaklarını emip öpüyordum. O ise tepkisizdi. Yatağa
doğru iyice çekip altıma aldım onu ve öpmeye devam ettim. Dudaklarını
yanaklarını öpüyor ordan boynuna geçip emiyordum. Geceliğinin ön tarafından
kocaman memelerinin üst kısımlarını dişliyordum. Annem o anlarda ilk defa
ellerini sırtıma koydu ama hiç oynatmıyordu.Elimi bacaklarında
dolaştırıp geceliğinin ucunu buldum ve yukarı doğru kaldırdım. Ellerim
kalçalarına doğru geldiğinde annemin iç çamaşırı giymediğini farkettim. Elim
kocaman kalçalarını sıkıyor okşuyordu hoyratça. Ne kadar öyle öpüp okşadım
bilmiyorum. Sonra onun üzerinden kalkıp doğrulttum ve yavaşça geceliğini
toplayıp üzerinden çıkarttım. Annemin üzerinde ne iç çamaşırı ve sütyen hiç
bir şey yoktu. Dudaklarım meme uçlarına gittiğinde sırtını okşamaya başladım
yatakta doğrulmuş halde. Sonra yataktan indim ve şort ile atletimi çıkardım.
Annem utanıyor bakmıyordu bana. Tekrar onu yatağa yatırdım ve bacak arasına
girip üzerine uzandım. Annem gözlerini yummuş hareketsizce duruyordu. Elimi
amına doğru attığımda elim amının dudakları üzerinde kayıyordu. Anladığım
kadarıyla bu gece banyo yapmasının sebebi kendini bana teslim etmesiymiş.
Kendini hazırladığı belli oluyordu. Yavaşça boynundan göğüslerine oradan da
göbeğine doğru öpe öpe amına kadar geldim. Bu tertemiz tıraş edilmiş ve
yıllardır yarak görmemiş amı yalamadan sikmek olmazdı. Amının dudaklarının
arasına burnumu sokup yalamaya başladım. önce elini başıma koyup kaldırmak
istemesinden daha önce böyle bir şey yapmamış olmasının tedirginliği vardı.
Ama ben amını dilledikçe ve bızırını emdikçe annem saçlarımı okşamaya başladı
ve bacaklarını da topladı. 15 dakika kadar annemin amını emdim ve sonunda
annem kasılarak boşalmaya başladı. Annem boşaldıkça akan zevk sularını zevkle
içtim. Biraz daha durduktan sonra kalktım ve bacak arasındaki yerimi aldım.
Sikimi tutup birkaç defa amının dudakları arasına sürdüm ve yavaşça itmeye
başladım. annemin gözleri kapalıydı ve hiçbir şey yapmıyordu. Sikim yavaş
yavaş dinine kadar annemin amına girdiğinde yüzünde hafif acı çekermiş gibi
bir hal vardı. Yıllardır amının sikilmediği belliydi çünkü daracıktı. Yavaşça
git gel yapmaya başladım. üzerinde şinav vaziyeti almış seri şekilde annemi
sikmeye başladığımda gözleri hala kapalıydı ve dudaklarını ısırıyordu. Seri
şekilde birkaç dakika öyle siktim sonra üzerine abanıp sikmeye başladım.
kalçalarım sikime ritim verip amına seri halde git gel yaparken annem ellerini
sırtıma koydu ve tırnaklarını sırtıma geçirip yine boşaldı. Ben iyice
hızlanmaya başladım. annem artık hafif hafif inlemeye de başlamıştı.
5 dakika kadar annemi seri şekilde siktikten sonra son bir
hareketle en derinine girip döllerimi amına akıtmaya başladım. döllerim
tayzikli bir şekilde amına boşalırken annem “ohhhhh” dedi derin bir şekilde.
Anlaşılan ne kadar ses etmese de bu sikişten zevk almıştı. Boşalmaya
başlamamla üzerine öylece yıkılıp kaldım. Ta ki sikim küçülüp amından çıkasıya
kadar yattım annemin üzerinde. Sonra yanına devrildim. Hiç konuşmuyorduk. Bir
süre soluklandıktan sonra ona doğru döndüm ve parmaklarımla göğüs uçlarında
daireler çizmeye başladım. annem tavana bakarken bana doğru döndü. Gözleri
doluydu, ağlamaklıydı aslında. “Pişmanmısın anne” dedim “pişman olmasına
pişmanım ama hayatımda yaptığım en güzel şeyi senle yaptım olum” “nasıl yani”
“babanı aldattım hemde olumla ama elden de bişey gelmiyor. Bir gün delilik
edip başkası ile düşüp kalksaydım daha kötü olurdu” “yaptığımız işten mutlu
oldun mu peki” “hı hı” “zevk aldın mı anne” annem yüzüme baktı. İstemsizce
gözyaşları gözlerinden yanaklarına süzülüyordu “aldım hemde hayatım boyunca
babanla yaptıklarımızdan çok zevk aldım. Ama günaha bulandık olum” “günahsa
günah artık oldu anne. Artık senle biz karı kocayız ve seni çok mutlu
edeceğim” annem kollarını başıma dolayıp istemsizce beni öpmeye başladı. “olum
erim erkeğim” diye söyleniyordu yüzümü öperken bende karşılık vermeye başladım
ve dudaklarımız deliler gibi birleşti “annem bir tanecik annem. Aşkım
karıcığım benim” “gocam erim erkeğimmmm”Artık annemle karı koca gibi olmuştuk.
O gece hiçbir şey yapmadan çırılçıplak birbirimize sarılıp uyuduk. Annemi
zafından yararlanıp sikmiştim. Pişman mıydım hayır. Annemi sikmek çok
keyifliydi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.