Günler annemi ellemek sürtünmek için fırsat kollamakla gelip geçiyordu.
Fırsatını yakaladığımda da affetmiyordum zaten. Hele o Pazar günleri yok
mu annemi ev içinde temizlik yaparken izlemeye bayılırdım. Ama babam o
gün evde kalırsa acayip sinirlerim bozulur kendimi odaya kapatır nette
bol bol anasını siken, siktiren kişilerin hikayeleriyle vakit geçirir
yada ensest porno filmler izlerdim. Bazen de kafa dengi benim gibi
birisini bulursam chat yapar karşılıklı fantezilerle siklerimizi bayram
ettirirdik. Son zamanlarda en büyük düşlerimden birisi annemi birisi ile
sikişirken izlemekti ama bu pek mümkün değil annem aşırı derece de
mutaassıptır. Mutaassıptır ama yaşıtlarına ve mahalledeki diğer
kadınlara bakınca annem her zaman daha şık ve özenli giyinir.
Bir
Pazar günü annemin kapı önünde seslenmesi ile uyandım. Pek te yataktan
kalkasım yoktu. öylece tavana baka baka kendime gelmeye uğraşırken,
annemin söylene söylene odama doğru yaklaştığını anladım. Uyku
numarasına yatıp beklemeye başladım. Annem söylenerek içeri girdi. İçeri
girdiğinde susmuştu. Gözlerimi hafif aralayıp onu izlemeye başladım oda
da geziniyor sağı solu topluyordu. Aman Tanrım yine çok güzel
giyinmişti. Üzerinde gri belini ve kalça kısmını saran eteği, beyaz bir
bluz ve mavi – mor karışımı diyebileceğim parlak eşarbıyla sultanlar
gibi görünüyordu. Annemin eşarp bağlama şekli yüzüne o kadar yakışıyordu
ki bazen 31 hayallerimde annemin ağzına sikimi verip yalattıktan sonra
başörtüsüne ve yüzüne boşaldığımı düşünürdüm. Ben onu sırtı bana dönük
şekilde öyle izlerken birden bilgisayar masasını toplamak için domalmaz
mı uffff ya sabah sabah sikim yine kazık gibi olmuştu. O orada
uğraştıkça ben mest oldum dakikalarca bana doğru domalmış kocaman
kalçalarını sıkmamak için kendimi zor tuttum.
İşini bitirdikten
sonra “oğlum kalk hadi artık” diye seslendi. Onun bana dönmesiyle yeni
uyanıyormuş gibi yaparak hafifçe gözlerimi açtım. Kollarımı geriye atıp
gerinerek “günaydın annem” dedim, “günaydın oğlum kalk hadi saat baya
oldu bir şeyler ye” “kaç ki saat” “11 e geliyor oğlum ölü gibi uyudun”
“Ooooo hakkaten çok olmuş haklısın kalkayım” “tamam hadi kalk gel bende
çay koyayım sen hazırlanana kadar”. Kalkıp doğru duşa gittim tabi duş
alırken bir kez daha asılmayı ihmal etmedim o kocaman kıçı kim görse
dayanamazdı zaten boşalmadan. Duştan çıkıp altıma eşofman giyerek
mutfağa geçtim. Bilerek masaya oturmak için ters tarafı seçtim ve
kalçalarına sürtünerek yerime oturdum. Kahvaltımı yaparken annem mutfak
tezgahında bir şeylerle uğraşıyordu. Kocaman götünü seyrede seyrede
zevkle kahvaltımı yaptım. gri parlak üzerinden tüm ayrıntıları belli
olan o kocaman götü kalın baldırlarını ve bacaklarını seyre doyum
olmuyordu. Kahvaltımı yapıp yine arkasından geçerken öyle bir yüklendim
ki koca götüne “ıhhhhh” diye inledi annem.
Salona geçip aptal
dedim kendi kendime. O da istiyor işte, yapıyor yapıyor yarım
bırakıyorsun işini pısırık herif. Bir gün de adam gibi ol da devamını
getir. Öyle de diye hayıflandım. Getirmesine getirilir de ya karşılık
vermezse itiraz ederse rezil olurdum. Ya kendimi öldürürdüm sonra ya da
kaçar giderdim buralardan. Offf ya ne yapacaktım ben böyle. Oysa şöyle
onu çırılçıplak kollarıma alıp her yerini okşasam, kocaman amcığını
dillesem, götünü sıktıra sıktıra yoğursam, dünyada ölsemde gam yemem.
Ben aklımda bu düşüncelerle tilkileri birbirine bağlamış kovalarken
annem salonu toplamaya başladı. Tam önüme geçiyor eğiliyor kıvrılıyor
sanki kocaman götünü doya doya seyretmem için fırsatlar veriyordu. En
son önümdeki sehpaya da gelip silerken önümde domalınca sikimi çıkarıp
götüne bir hamle de giresim geldi. Bol bol verdiği frikiklerle gözlerim
bayram etti. Annem elektirik süpürgesi ile etrafı temizlerken bu seferde
bluzunun önünden sarkan (zaten bluzuna zor sığıyor) memelerine dikkat
kesildim. Ya bu Pazar azdıkça azıyordum. En sonunda süpürgeyle önümden
geçerken kocaman götüne bir şaplak attım. Önce duraksadı. Şimdi ne
olacaktı birden döner o da benim yüzüme bir şaplak atarsa bittiğim andı.
Hafifçe döner gibi yaptı sonra ben hemen lafa girdim “hamarat annem
benim, çok yordun kendini. İşe o kadar kaptırdın ki bende kendine gel
diye şakadan bir tokat atayım dedim” “doğru söylüyon oğlumda bu işleri
kim yapacak” ohhhh annem bu hareketime hiç ses çıkarmadı ama bu sefer
ileriye gitmeye kararlıydım. Ayağa kalkıp sevgi ile sarılıyor gibi
arkasından sıkıca sarıldım ona. Götünün yumuşaklığını hissetmenin
hazzını yaşarken “annem benim çok yoruluyorsun sen” diyerek yanak boyun
karışımı da bir öpücük kondurdum. Öylece durmuştu annem. Tepki
vermeyecekti biliyordum. Önüne doğru döndü sonra “yoruluyorum
yorulmasına da ne yapalım bir şekilde geçecek hayat” dedi. Sonra da
şöyle silkelenir gibi bir hareketle benden kurtulup işine devam etti.
İşte
bu harikaydı. Ona dayanmıştım ve annem buna ses çıkarmamıştı.
Biliyordum onun da bana karşı zaafı vardı. Ama işte daha ileri nasıl
gidilebilirdim ki. Olacaktı bu iş sonu mutlaka gelecekti biliyorum.
Annemin yaptılarıma karşılık ses çıkarmaması beni rahatlatmıştı.
Akşama
kadar annem ev işleri ile uğraşıp durdu. Bende yaşadığım olayların
etkisiyle kendimi yine internete cinsel sohbet sitelerine, forumlara
bağladım. Benim gibi ensest arkadaşlarla sohbetler ediyor onlara
aklımdan geçenleri söylüyor gerçekten ilişkisi olanlardan da fikirler
almaya çalışıyordum. Tabi her erkeğinde yaptığı gibi 31 lere devamdı.
Akşam
babam geldi zaten oturma desek masaya da oturmadan ayakta birşeyler
atıştırıp gidecekti ama tabağını bitirir bitirmez koşar adım evden çıktı
gitti. Ne vardı şu kahvede bir türlü anlamam. Tamam bizde gidiyoruz bir
iki el okey ondan sonra sohbet faslı 2 saat sonra kahve dar geliyor
bana. Hoş evde böyle bir güzellik varken hangi deli kahveye gider ki…
Annem
masayı toplayıp mutfak tezgahında uğraşmaya başladığında bu sefer
dayamakla kalmayıp alttan resmen avuçladım annemin kalçalarını. Ya bu
kadar uğraş çabaya karşın doğru dürüst sessizlik dışında bir tepki
alamamakta beni delirtiyordu aslında.
Salona geçip saçma sapan
dizilerden birisini izlemeye başladım. maşallah bir komedi bölümünde
espirisinin yapıldığı gibi bizim diziler “ev sahibi hizmetçiye, hizmetçi
bahçıvana, bahçivan alayına” gibi değişik anlamsız şeylerle doluydu.
İhanet eden edene, birisinin sevgilisi öbür bölüm öbürünün karısı
oluyor. Ne denebilir ki arkadaş. Ben öyle tv ye mal mal bakarken annem
elinde çerez tabağıyla gelip kanepeye oturdu. Hem çekirdek çıtlıyor hem
de tv izliyorduk. Muhabbet açmak için “bu ne biçim saçmalık ya” dedim
“doğru diyon oğlumda izlicek başka birşeyde yok” “öyle de baksana deyim
yerindeyse döngel keranesi olmuş ortalık” sonra da yavaş yavaş konuyu
değişik şeylere getirmeye başladım. “anne bak falanca nasıl giyinmiş
bence yakışmamış” “bilmem oğlum zengin işleri bunlar moda diyolar ya”
“öyle de anne baksana şuna ya o güzelim külotlu çorabın üzerine öyle
etek mi giyilir” “ya ne giyilecekti ki” “bence senin şu gri ve siyah
parlak eteklerin var ya onun altına çok güzel yakışır külotlu çorap”
“sen git yönetmen ol oğlum harcanıyorsun” “öyle deme anne yaaa” gülüştük
biraz. Aslında olay istediğim noktaya da gelmişti. “anne biliyormusun
sen külotlu çorap giysen sana çok yakışır” “aman istemem ben külotlu
mülotlu çorap” “neden anne” “yakıştıramıyorum oğlum ben onu” “aaaa neden
yakışmasın benim sultanıma” diyerek elimi dizine koydum ve hafif bir
okşama ile “sen ne yapsan yakışır. Millet senin gibi giyinmeyi düğünde
beceremiyor be” “hadi ordan deli oğlan” “valla bak” “sen ciddi ciddi
yakışacak diyorsun külotlu çorap öyle mi” “yakışmaz mı annem hem de ne
biçim” annemin yüzünde bir mutluluk tebessümü vardı. Yıllardır belki de
babamdan benim yaptığım iltifatlardan hiç birisini almamıştı. “oğlum
öyle diyosunda şu halime bi baksana” “ne varmış halinde anneciğim” “daha
ne olacak oğlum bu kilo ile öyle şeyler giyilir mi” “ahhh annem ya
taktığın şeye bak. Tayt giyen külotlu çorabı hayli hayli giyer” “yok
istemem ben böyle iyi” anladım ki söz geçiremeyecektim. Aslında onun
külotlu çorap giymesini o kadar çok istiyordum ki. Böylece tombul
olmasından dolayı sarkan yerleri hafif toplanır, kalçaları da benim göz
zevkime göre daha sıkı dururdu. Israr etmenin de bir anlamı yoktu. Annem
yok dedi mi daha da ikna olmaz.
Annemle konuşurken şaka yollu
sarılmalara ve okşamalara devam ettim. Aklım fikrim annemi ellemekteydi.
Annem de artık benim elleyip okşamalarıma pek aldırış etmiyordu. Hatta
hoşuna gittiğini düşünüyordum ama ileri de gidemiyorum ki. Hadi be anne
bir ışık ver bana ver ki ben de sana olan duygularımla özlemini çektiğim
müthiş vücudunu doya doya öpüp koklayabileyim
13 Şubat 2020 Perşembe
Türbanlı Annemle Seks Hikayemiz 2
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.